AMBLİYOPİ (GÖZ TEMBELLİĞİ): Tek gözde görme azlığıdır Her iki gözde farklı kırma kusuru veya kırıcı ortam bulanıklıkları sonrasında görülür.
Derinlik hissi bozulmuştur. Okuma güçlüğü, dikkat dağınıklığı, okurken satır atlama görülebilir.
ANİRİDİ: Kalıtımsal olarak iris tabakasının kısmi veya tam yokluğudur.Görme azlığı, ışık hassasiyeti yapar.Katarakt, glokom gelişebilir.
Kozmetik kontakt lensler, ışık ayarlamaları ile çocuğa yardımcı olunur.
AFAKİ: Cerrahi olarak göz içi merceğinin alınmış olmasıdır.
Çocukta kontakt lensler ve yakın gözlüğü vererek yardımcı olunur.
Kontrast iyi ayarlanmalı, gerekirse büyütücü sistemler verilmelidir.
ASTİGMATİZMA: Kornea veya lensin eğiminde kusur vardır.Gelen ışınların retinada farklı şekilde odaklanması bulanık görmeye neden olur. Çocuk çabuk yorulur, baş ağrısı yapar.
BUFTALMUS: Yaşamın ilk 3 yılında göz içi basıncının artması ile ortaya çıkan klinik tablodur. Görme kaybı azalması ilerleyici olup körlüğe neden olabilir. Gözde yaşarma, ışık hassasiyeti, ve büyüme vardır.
KATARAKT: Göz içi merceğinin kesifleşmesidir. Tek veya çift taraflı olabilir. Görme azlığı, bulanık görme, ışığa bakamama yapar.
Çocuklarda büyütücü sistemler, ışık ayarlamaları, çalışma alanı ayarlamaları yapılabilir.
KORİORETİNİT: Arka uveit olup , retina ve korioideanın birlikte tutulduğu iltihabi hastalıktır. Etken tüberkuloz, toxoplazma olabilir.
Bulanık görme, çarpık görme, görme alan kayıpları vardır.
Filtreler, büyütücü sistemler, ışık ayarlamaları yakın çalışmada yardımcıdır.
KORİOİDEREMİ: Kalıtımsal, retina pigment epitel dejenerasyonu ve atrofi ile seyirli bir hastalıktır. Erkeklerde daha hızlı seyir edip körlüğe neden olabilir. Büyütücü sistemler, filtreler, prizmalar görmeye yardımcıdır.
KOLOBOM: Kalıtımsal, Pupilla, iris , korioid veya optik sinirde, fötal gelişim esnasında ortaya çıkan doğumsal anomalidir. Görme azlığı, görme alan kaybı, nystagmus, şaşılık yapabilir.
Büyütücü sistemler, kozmetik lensler, ışık ayarlamaları kullanılır.
KORTİKAL GÖRME AZLIĞI: Görme korteksi, arka görme yolları, görme merkezlerinin tutulumu ile ortaya çıkar.Serebral palsi, epilepsi, west sendromu, hydrosefali, öğrenme güçlükleri, sağırlık eşlik edebilir. Çoğu kez gözler sağlamdır. Görme gün içinde değişkendir. Erken dönemde re/-habilitasyon çalışmalarına başlanmalıdır. Bu çocuklarda farklı görsel algılama asla zihinsel yetersizlik olarak tanımlanmamalıdır. Fizik çevre düzenlemesi, öğrenmede çok yardımcıdır. Konusunda uzmanlaşmış göz hekiminin işlevsel görmeyi değerlendirme sonrası yazacağı rapor çocuk için yol haritası konumundadır.
Teşhis ile eş zamanlı olarak re/-habilitasyon çalışmalarına başlanmalıdır. Asla kaybedilmemesi gereken dönem 0-2 yaşdır. Ülkemiz koşullarında çoğu kez göz hekimleri ve özel eğitimcilerin 3 yaş sonrasında tekrar değerlendirelim. Büyüdükçe göreme gelişir demeleri en kıymetli yılların kaybına neden olmaktadır.
DİABETİK RETİNOPATİ: Tip 1 ve 2 diabet sonrasında, retina damarlarında oluşan değişimlerle, kanama,yeni damarların oluşumu ile körlüğe kadar gidebilen bir klinik tablodur.
Büyütücü sistemler ve aydınlık ayarlamaları önemlidir.
DİPLOPİ ( ÇİFT GÖRME): Göz kaslarındaki hasar sonrasında çift görmedir. Göz tembelliğine neden olabilir. Mide bulanması, bulanık görme yapar. Kontrast, düzeltici camlar, prizmalar kullanılabilir.
GLOKOM: Göz içi sıvı blokajı sonrası göz içi basıncının artmasıdır. İlerleyici körlüğe neden olabilir. Çocuk verilen ilaçları sürekli kullanmalıdır.Cerrahi tedavisi de vardır. Görme alan kayıpları ve kontrast görmede azlığa neden olur.
Işık ayarlamaları, büyütücü sistemler kullanılır.
KERATOKONUS: Korneanın konik şekilde öne doğru büyümesidir. Işık yansımaları rahatsız edicidir. Az görmeye neden olur, kornea nakli olumlu sonuçlar verir.
Kontakt lensler, ışık ayarlamaları ile düzeltilebilir..
LEBERİN KONJENİTAL AMAROZİSİ: Kalıtımsal, ilerleyici olup körlüğe neden olabilen, makulada pigment dejenerasyonu ile seyir eden bir hastalıktır. Merkezi alanda görme kaybı vardır.
Eğitimde Braille kullanılması zorunlu olabilir.
Diffüz ışık, büyütücü sistemler, kontrast ayarlamaları yardımcıdır.
LEBERİN OPTİK ATROFİSİ: Genç erkeklerde sık görülen, kalıtımsal, ilerleyici görme siniri atrofisidir.Santral sinir sistemi tutulumu eşlik edebilir. Yüksek aydınlatma, büyütücü sistemler yararlıdır.
MAKÜLA DEJENERASYONU: Sarı nokta dediğimiz ve kon hücrelerinin en yoğun olduğu bölge ve çevresindeki kon hücrelerinin dejenerasyonudur. İlerleyici görme kaybına neden olur. Çarpık görme ve görme alan kayıpları vardır. Büyütücü sistemler. Işık ayarlamalarından yararlanılır.
MİKROFTALMİ: Kalıtımsal bir doğum anomalisidir. Tek veya her iki gözün normalden küçük olmasıdır. Başka anomaliler eşlik edebilir. Görme azlığı, ışık hassasiyeti vardır.
NİSTAGMUS: Gözün renkli tabakasının yatay, eğik, dikey eksende istem dışı titremesidir.Hareket genişliği ne denli fazla ise, çocuk o denli az görür. Nystagmusa bağlı olarak çocuk kafasını yanlara eğebilir.
Aydınlatma, kontrast ayarlamaları yardımcıdır.
OPTİK ATROFİ: Optik sinir başı soluk görülür.Optik sinir aldığı uyarıları beyne iletemez. Pupil ışık reaksiyonu azalmış olabilir.Büyütücü sistemler, ilave aydınlatma görmede yardımcıdır
OPTİK SİNİR HYPOPLAZİSİ: Doğumsal, ilerleyici olmayan, optik sinir başının normalden küçük, soluk ve gri görüldüğü klinik tablodur. Bir çocukta hypoplazi görüldüğünde , endokrin bozukluklar, mental yetmezlik serebral palsi araştırılmalıdır. Travma ile de oluşabilir.Görme azlığı, görme alanı anomalileri, nystagmus vardır.
Büyütücü sistemler, yüksek aydınlatma gerekir
PERİVENTRİKÜLER LÖKOMALAZİ: Periventriküler lökomalazi beyin ventrikülleri çevresinde, 24 -34 haftalık gebeliklerde doğumda veya doğum öncesinde, kanama, oksijen azlığı, enfeksiyon gibi etkenlerle oluşan hypoksik, iskemik doku değişiklikleridir. Ventrikül içinde beyin sıvısı ile birlikte kortikospinal motor lifler bulunur. Bu nedenle çoğu kez PVL olan çocuklarda spastik tip
serebral palsi görülür. Optik radyasyonun lifleri lateral ventriküllerin temporal boynuzu çevresinden dolanırlar.
Ventrikül çevresindeki hücreleri doğumdan sonra görme yollarının oluşumunu sağlar. PVL sonrasında sağlıklı hücre yerine nedbe dokusu almıştır, bu durumda, en yakın lifler olan alt yarıda daha sık olmak üzere tüm görme alanında çeşitli kayıplar olur. Beyne gelen her iki hayalin farklı olması çocuk da algı ve göz devinim bozukluklarına neden olur. PVL tanısı bebek inkübatörde iken ultrason, daha sonraki dönemlerde komputerize tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri ile konur.PVL , özellikle preterm bebeklerde sık görülen bir SEREBRAL AZ GÖRME nedenidir. Çoğu kez tabloya motor ve zihinsel engel, epilepsi eklendiği için aile görmenin muayenesini okul yıllarına ertelemektedir. Yoğun poliklinik şartları altında da göz hekimleri ‘GÖZ SAĞLAM, ÇOCUK BÜYÜDÜKCE GÖRME ARTAR’ diye serebral patolojiyi tanımayı İHMAL ETMEKTEDİRLER.
RETİNA DEKOLMANI: Retinanın destek kısımlarından ayrılarak yırtılması ve atrofiye uğramasıdır. Yüksek myop çocuklarda, travma ve iltihabi hastalıklar sonrasında görülebilir.Görme alan kaybı, bulanık görme, sinek uçuşmaları, çarpık görme vardır.
Yakın ve uzak için büyütücü sistemler, ilave ışık kaynağı görmede yardımcıdır.
RETİNİTİS PİGMENTOSA (TAVUK KARASI): Halk arasında tavuk karası hastalığı olarak bilinir. Çevre retinada pigment dejenerasyonu ile seyreden, sıklıkla ilerleyici bir hastalıktır. Çevresel görme kaybı, gece körlüğü, ışık hassasiyeti vardır.
Yüksek aydınlatma, prizmalar, kapalı TV sistemleri görmede yardımcıdır.
RETİNOBLASTOM: Sıklıkla erken çocukluk döneminde rastlanan göz içi tümörüdür.Çift taraflı olabilir, kalıtımsal özelliği vardır. Genelde bir göz içinden beyaz kitlenin fark edilmesi ile aile doktora baş vurur. İki Taraflı olabilir.
WİLMS TÜMÖRÜ: Böbrek tümörü ile birlikte, gözde iris de bütünlük kaybı, katarakt, ptozis, görme azlığı, fotofobi, nystagmus görülebilir.
Reostatlı ışık kaynağı, güneş gözlükleri, büyütücü sistemler yardımcıdır.