Görme Öğrenme İlişkileri.

Görme Öğrenme İlişkileri

Okul başarısı için, 20/20 görme yeterli değildir.

‘Sene sonu geldi, oğlum hala okuyamadı’

‘Kızım ikinci sınıfta, hala 9-6, b-p gibi harfleri ters yazıyor.Matematikde de başarısız. Özel ders aldırıyorum. İlaç da başladık, Sonuç alamadık’

Görme öğrenilen bir süreçtir. 0-2 yaş da yaşam boyu tüm öğrendiklerimizin %80 ini görerek öğreniriz. Derslikte öğrenmenin 75-90% ı görerek gerçekleşir. Bir çocukta görme sistemi düzgün çalışmıyor ise bu durum çocuğun öğrenme ve bilişsel gelişimi için var olan potansiyelini kullanmasını engeller. Yapılan çalışmalar her !00 çocuktan 25 inde öğrenme güçlüğü olduğunu göstermiştir. Bu çocukların %75 inde öğrenmeyi zorlaştıran görme bozuklukları tespit edilmiştir.

Geleneksel olarak öğrenme güçlüğünü bireyin zekası normal ve normalin üzerinde olmasına rağmen sözlü ve yazılı dili kullanma ve anlamada, konuşma, okuma, yazma, heceleme, matematiksel hesaplamalar yapmada, sosyal algılama, kendini idare etme, iletişim kurma alanlarında kendini gösteren nörolojik kökenli gelişimsel bir bozukluktur diye tarif edebiliriz. Bu çocuklarımıza uygulanan testlerde de sıklıkla potansiyellerinin çok altında performans gösterdikleri tespit edilmiştir.

Etken olarak, fiziksel, psikolojik, gelişimsel, çevresel, genetik, sosyal nedenler ve bunların kombinasyonları olabilir. Etken arama çalışmalarında sıklıkla görme problemleri göz ardı edilmektedir.

Bir çok eğitimci, okul taramaları veya sağlıklı çocuk muayenelerinde, uzak görme de 20/20 (Tam görme derecesi) nin ölçülmüş olmasının görmeyi değerlendirmek için yeterli bir kriter olduğunu kabul etmektedir. Bu sonuca rağmen çocuğun okul başarısı, beklenenden düşük ise, ivedilikle yapılması gereken işitme için odyolojik muayene ve görme için işlevsel görmenin değerlendirilmesidir.

Görmenin bütünlüğü göz, görme yolları , beyindeki görme merkezleri ve bağlantılarının bütünlüğüne bağlıdır. Gözün duyusal işlevleri ( Görme keskinliği bunlardan sadece birisidir, kontrast görme, karanlık adaptasyonu, görme alanı, renk görme vs), göz hareketleri (ki görmenin verimliliğinin ifadesidir), beyne gelen görsel bilginin işlenmesi( tanıma, yol bulma v.s.) ve göz-vücut hareketleri(el-göz koordinasyonu, göz-ayak koordinasyonu, göz-vücut koordinasyonu) nin bütünlüğü ve kişinin bunları kullandığı dinamik ortamlarda yapılan görme değerlendirmesi bize kişinin neyi, nasıl gördüğü hakkında bilgi verir. Bu muayene İŞLEVSEL GÖRMENİN değerlendirilmesidir. Heri kişinin görme profili vardır. Bunlardan, bu halkalardan birinde olan kopukluk kişinin yaşamında ciddi zorluklara yol açabilir. Bu tanımlama ve değerlendirme, maalesef ülkemizde göz ardı edildiği, uygulanmadığı, görmezden gelindiği için yanlış tanı almış çok sayıda çocuğumuz vardır. Çocuğun görmeyi kullanması, kişilik yapısına, içinde bulunduğu ortam koşullarına da bağlıdır.

Görme profilinin değerlendirilmesinde işlevsel görme muayenesi uygulanır. Bu en az 1 saat süren, bazen iki seansı gerektiren bir muayene yöntemidir. İşlevsel görme muayenesinde anneden, sınıf öğretmeninden alınacak bilgiler, çocuğun defterleri, videolar tanılama da çok önemlidir. Günümüz sağlık sisteminde hastanelerde performans uygulaması ile, bir çocuğa en fazla 15 dakika muayene süresinin ayrılması, çocukların doğru ve yeterli tanılanmamasında en önemli etmendir.

Çevreden gelen ışınlar gözün kırıcı ortamlarından geçtikten sonra beyinde ki görme merkezine ulaşırlar. Beynin ortalama 2/3 ü görme yolları ve ilgili merkezlere ayrılmıştır.Gelen görsel bilgi burada işlenir. Bu işlem sonrasında sonrasında;

  • Tanıma; Ne görüyoruz?, ne kadar uzakta?, ne renk?, hızı nedir?
  • Görsel bilgiyi depolama: Görsel hafıza, gelen görsel bilginin ilerisi için kullanımı
  • Kıyaslama; Edinilmiş görsel bilgi ile karşılaştırma
  • Anlam çıkarma: Yeni ve edinilmiş görsel bilgileri yorumlama
  • Uzaysal boşlukda konumlandırma: Ben neredeyim?, eşyalar bize göre nerede?
  • Görsel bilgiyi hareket için kullanma: El-göz koordinasyonu, göz-ayak koordinasyonu, göz-vücut koordinasyonu işlemleri oluşur

Okul taramalarında, görme değerlendirmesinin birinci basamağı uzak görme keskinliğinin değerlendirilmesidir. Uzak görme, yakın görmeden bağımsızdır. Derslikte, yazı yazma, okuma, bilgisayar kullanımı, resim yapma sıklıkla yakın görmeyi gerektirir. Öğrenme güçlüğü olan, down sendromlu, spastik çocukların, önemli bir kısmında yakın görmede problemi vardır. Bu nedenle yakın görmenin de tarama ve rutin muayenelerde değerlendirilmesi gerekir.

Öğrenmede önemli olan diğer görme becerilerini şu şekilde sıralayabiliriz.

GÖZÜN HAREKET BECERİLERİ: Özellikle okumada ki ince hareketler, sıçrama hareketleri, önemlidir.. Bu hareketlerin gelişimi 12-13 yaşlarında tamamlanır. Okumada merkezi ve çevresel görme sistemleri birlikte çalışır. Merkezi görme, tanımayı, detay seçmeyi sağlarken, çevresel görme bir sonraki görmeyi lokalize eder ve gözü oraya yönlendirir. Bu sistem düzgün çalışmaz ise, okuma kesik kesikdir. Kelimeler sıçrar, kaybolur, çocuk satırda yerini kayıp eder, okuduğunu anlamaz dikkati dağılır.

GÖZÜN ODAKLANMA BECERİLERİ: Burada gözün uyum becerileri (akkomodasyon) önemlidir. Çocuk tahtadan deftere, defterden tahtaya yazı yazarken her mesafe için gözün merceği kalınlaşıp, incelerek net görmeyi temin eder. Eğer uyum azlığı veya fazlalığı var ise çocuk okurken net göremez, çift görebilir, baş ağrısı plur. Okuma kısa sürelidir.

İKİ GÖZÜN TAKIM HALİNDE ÇALIŞMASI: Her iki göz hayalinin, beyinde tek bir hayal oluşturması, iki gözün takım halinde sinerjik çalışmasına bağlıdır. Yakına bakışta her iki göz içe gider, uzağa bakışta orta hatta gelir. Bu içe gitmeye konverjans adı verilir. Konverjans yetmezliğinde okuma zorlaşır. Bulanık ve çift görme olur. Çocuk kolu üstüne yatıp tek gözü ile bakmaya çalışır. İki gözün sinerjik çalışması, tek hayal oluşumu sonrasında çocukta derinlik hissi ve 3 boyutlu görme gelişir.

Bu şekilde beyne gelen görsel bilgi işlenmesi( tanıma, depolama, uzaysal konumlandırma , görsel dikkat) ve görsel motor cevap süreci çocuğun akademik başarısının tespiti için mutlaka değerlendirilmelidir. Öğrenme güçlüğü ve bozukluğu olan çocukların eğitim amaçlı değerlendirilmesinde, aile, sağlıkçı ve eğitimcilerin takım halinde ki koordineli çalışmaları çocuğu  başarısı için çok önemlidir.

Görme bozuklukları tedavi edilebilir, optik düzeltmeler, fizik çevre ayarlamaları ve çeşitli çalışmalarla düzelebilir. Bu konuda uzmanlaşmış göz hekiminin çocuğun potansiyelini tam kullanmada katkısı çok fazladır. Önemli olan tanıyı takiben müdahale de geç kalınmamasıdır. Bu konuda en mağdur olan çocuklarımız yüksek işlevli prematüre çocuklarımızdadır. Okula gidince, zamanla toparlar diye, müdahale de geç kalınan bu çocuklarımız da çok sık öğrenme güçlüğü, dikkat dağınıklığı problemleri görmekteyiz. Görme probleminin ortaya konması, çözüm sağlanması, çocuğun başarılı olması için fırsatların oluşmasına neden olur .

Çocuğumda Görme Bozukluğu Olduğunu Nasıl Anlarım

  • Okul taramasında görme zorluğu yaşamış ise,
  • Kırma kusuru tespit edilip gözlük verildi ve gözlüğünü kullanmıyor ise
  • Prematüre doğum hikayesi var ise
  • Okurken, yazarken tek gözünü kapatıyor, çabuk yoruluyor, satır atlıyor, kelime uyduruyor, çift görmeden şikayet ediyor, hırçınlaşıyor, gözünü oğuşturuyor ise,
  • Tahtadan yazıyı defterine geçiremiyor, boyama yaparken sınırların dışına taşıyor ise,
  • Merdivenlerden inerken zorlanıyor ve derinlik algısında bozukluk var ise,
  • Masa başı çalışmalarda motivasyonu düşük ise
  • Yazı yazarken satırları karıştırıyor, okunaksız yazıyor, kağıda çok yaklaşıyor,
  • Sözel  becerileri iyi olmasına rağmen yazı yazarken ifadesi düşüyor ise,
  • Spor çalışmalarında başarısız ise

Çocuğun Neyi Nasıl Gördüğünü Anlamak İçin Hangi Görsel Beceriler Değerlendirilir?

Bir çocukta sağlıklı görme algısı oluşabiliyor mu?, çocuk bunu amacına yönelik kullanabiliyor, hareketini yönlendirebiliyor mu? ;Bunları anlamak amacı ile yapılan işlevsel görme muayenesinde  aşağıdaki görsel beceriler değerlendirilir:

  • Göz sağlığı: Her göz hekiminin yaptığı görme organımız olan gözümüzün ön-arka bölümlerinin muayenesidir. Yarıklı lamba ve oftalmoskop kullanılır
  • Yakın ve uzak görme keskinliği değerlendirilir. Bu amaç ile tek tek ve kalabalık semboller ile muayene yapılır..
  • Şaşılık va rmı? Gözlerin paralelliği araştırılır.
  • Binoküler görüş var mı?
  • Derinlik hissi araştırılır.
  • Odaklanma, gözün takip hareketleri incelenir.
  • Renk hissi muayenesi
  • Görme alanı muayenesi
  • Görsel algı becerileri ( Burada özel eğitimcinin de desteği gerekir)
  • Kaba motor gelişim
  • İnce motor gelişim ,
  • Kontrast görme muayenesi
  • Görme alanı muayenesi
  • Vücut farkındalığı (Body awareness)
  • Göz-el koordinasyonu

Bu muayene sonrasında bulgular ve öneriler, verilen optik sistemler yazılı bir rapor ile aileye verilmeli, çocuğun özel eğitimcisi ve sınıf öğretmeni ile mutlaka paylaşılmalıdır.

SONUÇ OLARAK; bilmemiz gerekli konu ; klinik bir antite olan ve  genel adı ile öğrenme bozukluğu adı altında topladığımız  süreçte, öğrenmede temel duyumuz olan görme ve işitme muayenesinin asla ihmal edilmemesidir. Her göz hekiminin yaptığı rutin, klinik  muayene göz sağlığı hakkında bizi bilgilendirir ama çocuğun neyi, nasıl gördüğünü belirtmez. Bu amaç ile işlevsel görme muayenesi yapıp, öğrenmede çocuğun özgün potansiyelini oratya koymasına engel olan görme bozukluklarının var ise tespiti ve erken müdahale ile sağıltımı başarıyı çok olumlu etkileyecekdir.